Türkiye ve Irak’ın dışişleri, savunma ve istihbarat yetkilileri 3 ay aradan sonra bu kez yarın Bağdat’ta bir araya gelecek. İki ülke yetkilileri, Kuzey Irak’ta güvenliğin sağlanması konusunda atılacak adımları ele alacak.
PKK’nın bölgedeki varlığını bu yaz sona erdirmeye yönelik kararlılığını dile getiren Ankara, son dönemde pozitif mesajlar aldığı Bağdat ile ortak hareket etme arayışında. Irak ile yapılacak görüşmelerin sonucu, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Kuzey Irak’ta yeni bir operasyon için nasıl bir yol izleyeceğini göstermesi açısından önemli olacak.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın yarın yapılacak güvenlik zirvesine katılacak. Heyette Türkiye’den, İçişleri Bakanlığı’ndan bir bakan yardımcısının da olması bekleniyor.
Irak tarafından ise Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin ve Savunma Bakanı Thabit Mohammed Al Abbasi’nin yanı sıra, istihbarat dahil bir dizi kurumdan üst düzey yetkililerin güvenlik zirvesine katılması öngörülüyor.
Taraflar bu formattaki ilk güvenlik zirvesini 19 Aralık’ta Ankara’da gerçekleştirmişti. Zirve sonrası yapılan ortak açıklamada, “Terörle mücadele konusunda kararlıyız” ifadesi almıştı. Bağdat’taki toplantının ardından da yine ortak bir açıklama yapılması öngörülüyor.
Türkiye, Aralık ve Ocak aylarında PKK tarafından Kuzey Irak’ta gerçekleştirilen saldırılarda 21 Türk askerinin hayatını kaybetmesinden sonra Irak ile temaslarını artırmış ve bu bölgeden kaynaklanan güvenlik sorunlarını yaz aylarında tamamen çözeceğini açıklamıştı.
Milli Savunma Bakanı Güler de, “Sayın Cumhurbaşkanımızın çizdikleri çerçeve doğrultusunda bu yaz Irak sınırımızı güven altına alacak çemberi tamamlayarak terör meselesini sorun olmaktan çıkartacağız” demişti.
ABD, Avrupa Birliği ve İngiltere’nin “terör örgütleri” listesinde yer alan PKK, 1980’lerden bu yana Kuzey Irak’ta konuşlu. Bölgenin yaşamakta olduğu siyasi otorite boşluğundan yararlanan PKK’nın üst düzey yönetici kadrosu ve eğitim birimleri Kuzey Irak’ın çeşitli bölgelerinde faaliyetlerini sürdürüyor.
Türkiye, 2019’da başlattığı Pençe-Kilit Operasyonu ile PKK ile mücadelesini Kuzey Irak’a taşımış ve bölgeye geçici üsler kurmuştu.
Milli Savunma Bakanı Güler, yaz aylarından itibaren bu operasyonun tamamlanacağını ve Irak içerisinde 30-40 kilometre derinliğe kadar uzanan “güvenlik koridoru” oluşturulacağını söylemişti.
Türkiye yeni operasyon mu başlatacak?
Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Milli Savunma Bakanı Güler olmak üzere Ankara’dan son dönemde yapılan açıklamalar, Türkiye’nin Kuzey Irak’ta son 5 senede sürdürdüğü askeri operasyonları bir başka aşamaya geçirme yönündeki siyasi ve askeri hazırlığın önemli bir işareti olarak görülüyor.
“Artık Türkiye’nin başka bir safhaya geçmesi gerekiyor” ifadesini kullanan Güler’e göre, 2024 yazında Pençe-Kilit Operasyonu tamamlanacak ve operasyonlar gereksinim duyulan bölgelere doğru genişletilecek.
Bu bölgeden Türkiye’ye dönük saldırıların tamamen durdurulması için bir güvenlik koridoru oluşturulmasının amaçlandığını kaydeden Bakan Güler, TSK’nın son dönemdeki operasyonları nedeniyle PKK’nın Kandil Dağı’ndan daha güney bölgede olan Asos’a çekildiğini söyledi.
Türkiye sınırına yaklaşık 150-200 kilometre mesafede bulunan Asos, TSK’nın son dönem hava harekatlarından önemli hedeflerinden biri oldu.
Pençe-Kilit Bölgesi’ndeki hedefler arasında yer alan Hakurk, Gara, Metina gibi bölgelerde geçici üslere sahip olan TSK’nın, yaz aylarından itibaren Kuzey Irak’ın diğer bölgelerine de harekatlar düzenlemesi Ankara’da yapılan değerlendirmeler arasında.
Türkiye, son 10 yılda geliştirdiği “Terörle mücadelede sorunu kaynağında yok etme” doktrini kapsamında Kuzey Irak ve Kuzey Suriye’de kapsamlı bir askeri varlık bulunduruyor, operasyonlarını “sürekli ve kapsamlı” bir içerikte devam ettiriyor.
Kuzey Irak’a yapılacak yeni operasyonların da bu kapsamda planlanması ve uygulanması değerlendiriliyor.
Türkiye, Irak ile ortak hareket etmek istiyor
Diplomatik kaynaklar, Türkiye’nin PKK’ya karşı Kuzey Irak’ta Irak ile birlikte askeri operasyonları yapmak istediğini, Irak’ın da son dönemde “ülke topraklarının terör tehdidinden temizlenmesi” açısından eskiye oranla daha yapıcı olduğunun gözlendiğini söylüyor.
Aralık ayındaki güvenlik zirvesi sonrası yapılan ortak açıklamada “PKK tehdidinin” ilk kez açıkça kayda geçirilmiş olması, bu açıdan önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Irak’ın parçalı siyasi yapısı, İran’ın Şii gruplar üzerindeki etkisi ve Irak güvenlik birimlerinin kapasite eksikliği ise Türkiye’nin istediği iş birliğinin önündeki engeller olarak görülüyor.
Türkiye’nin Irak’a yaptığı en önemli önerilerden biri, Ortak Harekat Merkezi oluşturulması ve bu merkez aracılığıyla Irak güvenlik unsurlarının TSK operasyonlarına kendi kapasiteleri oranında katılabilmeleri.
Milli Savunma Bakanı Güler, bu konuda Irak’ın olumlu yanıt verdiğini ancak somut adım atılamadığını kaydetti.
Bağdat’ta yapılacak toplantılarda bu konunun yeniden ele alınacağı kaydediliyor.
Buna paralel olarak, Irak’la Türkiye’nin gündeme getirdiği güvenlik koridorunun oluşturulması da Bağdat’ta ele alınacak konular arasında.
Türkiye’nin hedefi, Irak’ın PKK ile mücadele konusunda daha fazla katılım ve iş birliği göstermesini sağlayacak bir yapı oluşturmak.
Erdoğan’ın Irak ziyareti dönüm noktası olabilir
Bu kapsamda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın büyük olasılıkla Nisan ya da Mayıs ayında yapacağı Irak ziyaretinin dönüm noktası olabileceği kaydediliyor.
Ankara ve Bağdat’ta yapılan güvenlik zirvelerinden çıkan sonuca göre, ikili güvenlik iş birliği konusunda yeni bir anlaşma ya da ortak açıklama adımın atılması Türkiye’nin hedefleri arasında.